Sözcükte anlam nedir, sözcüğün anlamı nasıl yorumlanır, örnekleri nelerdir? İşte; basit ve sade anlatımıyla, önemli notlarıyla ve bol örnekleriyle 7. sınıf sözcükte anlam konu anlatımı:
Hangi sınıf düzeyinde olursanız olun bu konuya az ya da çok mutlaka değinilir. En basit konulardan biri olup sınavlarda çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Sade bir anlatıma sahip aşağıdaki konu anlatımını dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.
Temel Anlam
Mecaz Anlam
Terim Anlam
Eş Anlam
Yakın Anlam
Zıt (Karşıt) Anlam
Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Somut ve Soyut Anlam
Nicel ve Nitel Anlam
Duyular Arası Aktarma
Deyim ve Sözcüğün Cümlede Kazandığı Anlam.
7. Sınıf Sözcükte Anlam Konu Anlatımı
1) Temel Anlam
Bir sözcüğün aklımızda uyandırdığı ilk anlamıdır. Yeni ve farklı anlam bildirmez. Sözlükte yer alan kelimeler gerçek anlamdadır.
Temel Anlam Örnekleri
Üzerinde ağır eşyalar olunca sandalyenin ayağı kırıldı. (“ağır” ve “kırıldı” sözcükleri aklımızda uyandırdığı ilk anlamda kullanıldığı için gerçek anlamlıdır.)
Örneğin “sıcak” sözcüğünün aklımızda uyandırdığı anlam ısı ile ilgilidir. Bu nedenle “Soba oldukça sıcaktı.” örneğinde temel anlamda kullanılmıştır.
Annem evin tüm perdesini yıkadı. (“perde” sözcüğü de akla gelen ilk anlamda kullanılmıştır.)
2) Mecaz Anlam
Bir sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni ve soyut anlamlardır. Yukarıda gerçek anlamla ilgili verilen örnekleri mecaz anlamda kullanalım:
Mecaz Anlam Örnekleri
Ondan oldukça ağır sözler işittiğim için çok kırıldım. (Her iki sözcük de yeni ve soyut bir anlam kazanmıştır. “ağır” sözcüğü “kırıcı, hakaret edici” anlamında, “kırıldım” sözcüğü de “gücenmek, darılmak, küsmek” anlamındadır.)
Bizi sıcak karşıladı. (“sıcak” sözcüğü gerçek anlamda verilen örnekteki gibi ölçülebilir bir anlam değil, “samimiyet” anlamında yeni ve soyut bir anlam kazanmıştır.)
Gözlerindeki perdeyi arala ki gerçekler ortaya çıksın. (“perde” sözcüğü gerçek anlamından çıkıp yeni ve soyut bir anlam kazanmış.)
Çözümlü Örnek Soru
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamlıdır?
A) Kâğıtları katlayarak onlara şekil veriyordu.
B) Yanıma kadar geldi de benimle konuşmadı.
C) Taşıdığımız otların bir kısmını ahırdaki kürüne yığdık.
D) Çok şiir okudum, hiçbiri bu kadar sığ yazılmamıştı.
Çözüm için tıklayınız.
“D” seçeneğinde “sığ” kelimesi gerçek anlamından uzaklaşarak “yüzeysel, duygudan yoksun…” gibi yeni ve soyut bir anlam kazanmış. Böylece mecaz anlamda kullanılmıştır.
Çok Anlamlılık
Sözcüklerin anlam genişlemesi yoluyla farklı anlamlar kazanmasıdır.
Örneğin “soğuk” sözcüğünü değerlendirelim:
Hava çok soğuktu. (Bu cümlede “soğuk” sözcüğü ısı anlamında kullanılmıştır.)
Bizi oldukça soğuk karşıladı. (Herhangi bir duygu veya yakınlıktan uzak anlamında kullanılmıştır.)
Not: Yukarıda görüldüğü gibi "soğuk" sözcüğü iki cümlede farklı anlama gelecek şekilde kullanılmıştır. Bu durum sözcüğün çok anlamlılığıdır.
Çok Anlamlılık Örneği:
“ağır” sözcüğünü değerlendirelim:
Müdür dünkü toplantıda oldukça ağır konuştu. (kırıcı)
Düğünde geline ağır takılar takıldı. (değerli, pahalı)
Yarın bazı yerlerde ağır taşıtlar denetlenecek. (boyut ve çapı büyük olan)
Akşamki yemek oldukça ağırdı. (yağlı ve sindirimi zor olan)
3) Terim Anlam
Edebiyat, bilim, sanat, spor ya da meslek alanında kullanılan yalnızca bu alanlara özgü olan kavramlardır,
Terim Anlam Örnekleri
Tiyatro üç perdelik bir oyundan oluşuyordu. (“perde” sözcüğü tiyatro alanında kullanılan bir kavram olup terim anlamlıdır.)
Tahtaya çıkıp 90 derecelik bir açı çizdi. (“derece” ve “açı” sözcükleri matematik alanında kullanılan terim anlamlı kavramlardır.)
Fiiller; iş, oluş ve durum anlamı bildiren sözcüklerdir. (“Fiiller” dil bilgisi terimidir.)
10 yıllık yazarlık yaşamına roman, gezi yazısı, deneme ve onlarca öykü sığdıran biri. (“Roman, gezi yazısı, deneme, öykü” edebiyat terimidir.)
4) Eş Anlam (Anlamdaş)
Yazılışları farklı olup aynı anlamları karşılayabilen sözcüklerdir.
Eş Anlam Örnekleri
Abide – anıt, al – kırmızı, ayrıntı – detay, dize – mısra, doktor – hekim…
Uyarı: Eş anlam sayılabilecek sözcükler bazen cümle içinde eş anlamda kullanılmayabilir. Sözcüklerin cümlede kazandığı anlama bakmamız gerekir.
Örneğin kara ile siyah sözcükleri eş anlamda olabilecekken “Geminin siyah merdivenine çıkıp kara parçasına bakıyordu.” cümlesinde “siyah” sözcüğü renk anlamında kullanılsa da devamındaki “kara” sözcüğü toprak, kayalık gibi denizden ayrılan yer olarak kullanılmıştır. Bunların eş anlamda kullanılması mümkün değil.
5) Yakın Anlam
Aynı anlamda olmasa da birbirlerini anlam bakımından çağrıştırabilecek sözcüklerdir. Eş anlamlı kelimeler birbirlerinin yerine kullanılırken yakın anlamlı kelimeler birbirlerinin yerine kullanılamaz.
Yakın Anlam Örnekleri
Gece – karanlık, usanmak – sıkılmak, beklemek – durmak, kavga etmek – savaşmak, eş – dost…
6) Zıt (Karşıt) Anlam
Birbirine tamamen karşıt olan kavramlardan oluşur, Bunlar birbirinin tersi anlamlar içerir.
Zıt Anlam Örnekleri:
Açık – kapalı, acemi – usta, alçak – yüksek, alt – üst, bağımsızlık – tutsaklık, aydınlık – karanlık, aç – tok…
Uyarı: Bir sözcük ile o sözcüğün "-ma / -me", "-maz / -mez" ekleri veya "değil" edatıyla oluşturulan olumsuz halinden zıt anlam oluşamaz.
Örnek: “geldi” sözcüğünün zıt anlamlısı “gelmedi” değil “gitti” sözcüğüdür.
Not: Tezat (zıtlık) söz sanatının oluşmasında zıt anlam önemli bir yere sahiptir.
7) Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcüklerdir.
Örneğin “yaz” sözcüğü şu iki cümlede sesteş anlam olarak kullanılmaktadır:
Ona söylediklerimi harfiyen yazdı. (yazma anlamı)
Sanırım mevsimlerden yazdı. (yaz mevsimi)
Eş Sesli Sözcük Örnekleri
kır, al, yar, boz, kar, saç, arı, var, at, bin, çay, kan, geç….
8) Somut ve Soyut Anlam
Herhangi bir duyu organıyla (görme, duyma, tatma, dokunma, işitme, koklama) algılanabilen varlıklar somut, algılanamayanlar ise soyuttur.
Somut Anlam Örnekleri
Kalem, okul, ev, kitap, rüzgâr, ateş, korkuluk, insan, Ankara…
Soyut Anlam Örnekleri
Ruh, melek, insanlık, üzüntü korku…
Somutlama
Soyut bir kavramın daha iyi anlaşılması için somut hale getirilmesidir.
Örnekler:
Kuşku insanı içten içe kemiren bir kurttur. (“kuşku” sözcüğü soyut anlamlıyken kurda benzetilerek somutlaştırılmıştır.)
Felek önce yüzüme güldü, sonra beni ağlattı. (“felek” (talih) sözcüğü soyut anlamlıdır ancak cümlede feleğin gülmesi, kişiyi ağlatması insan özelliği kazandığını gösterir. Kişileştirme yoluyla somut anlam kazanmıştır.)
Hayallerime kanat takıp onu uçuracağım. (“hayal” sözcüğü soyut anlamlıyken kuşa benzetilerek somutlaştırılmıştır.)
Soyutlama
Somut anlamlı bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla soyut anlamlar kazanmasıdır.
Örnekler:
Haksızlıklarla mücadele ederek ne kadar yürekli biri olduğunu gösterdi. (“yürek” (kalp) sözcüğü gerçekte somut anlamlıyken cümle içinde “cesaret” anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle yeni ve soyut bir anlam kazanmıştır.)
Zaten bu işte onun parmağı olduğunu anlamıştım. (“parmak”, gerçekte somut anlamlıyken örnek cümlede etki anlamında yeni ve soyut bir anlam kazanmıştır.)
9) Nicel ve Nitel Anlam
Ölçülebilen anlama nicel, ölçülemeyen anlama nitel anlam denir.
Nicel ve Nitel Anlam Örnekleri
Karşımızda derin bir çukur vardı. (Ölçülebildiği için nicel anlamlıdır.)
Ona karşı derin bir öfke besliyor. (Ölçülemediği için nitel anlamlıdır.)
O işte güzel para kazandık.” (nicel)
Ne de güzel konuştu. (nitel)
İçerisi oldukça sıcaktı. (nicel)
Bizi sıcak karşıladı. (nitel)
10) Duyular Arası Aktarma
Bir duyuyla ilgili ayrıntının başka bir duyuya aktarılmasına denir.
Duyular Arası Aktarma Örnekleri
Sokağın başından acı bir çığlık sesi geldi. (“acı” sözcüğü tatma duyusuyla ilgili bir ayrıntıyken “acı bir çığlık sesi” ifadesiyle duyma duyusuna aktarılmıştır.)
Keskin virajdan geçtik. (“keskin” sözcüğü dokunma duyusuna ait ayrıntıyken “keskin viraj” ifadesiyle görme duyusu özelliği kazanmıştır.)
Sert bakışlarıyla bizi korkutmaya çalıştı. (“sert” sözcüğü dokunma duyusuna ait bir ayrıntıyken “sert bakış” ile görme duyusu özelliği kazanmıştır.)
11) Deyimler
Birden fazla sözcükten oluşan kalıplaşmış söz gruplarıdır. Anlatımı daha güçlü kılmak için kullanılır, herhangi bir öğüt anlamı içermez.
Deyim Örnekleri
Küplere binmek, burun kıvırmak, ateş pahası, el ayak çekmek, armut piş ağzıma düş, ciğeri beş para etmemek…
Uyarı: Deyimler kalıplaşmış söz öbekleri (küme, bütün) olduğu için deyimi oluşturan sözcükleri kaldıramayız veya başka sözcüklerle değiştiremeyiz.
Örnek: “ciğeri beş para etmemek” deyimini “böbreği beş para etmemek” şeklinde çeviremeyiz.
Sözcüğün Cümlede Kazandığı Anlam
Bir sözcük cümle içinde farklı anlamlar kazanabilir. Bu onun çok anlamlılığını gösterir.
Örneğin “akmak” sözcüğünün cümlede kazandığı anlamlara bakalım:
– Selle birlikte nehirden çamurlu su akıyordu. (bir yerden başka bir yere doğru gitmek)
– Şiddetli yağmur yüzünden tavandan su akıyordu. (sızmak, damlamak, yere düşmek)
– Tatil için gittiği memleketinde zaman hızla akıyordu. (geçmek)
– Yeni boyadığı evin duvarları erkenden akmış. (aşınmak)
Sınıf Sözcükte Anlam Konu Anlatımı