Hangi sınıf düzeyinde olursanız olun bu konuyu az ya da çok mutlaka görürsünüz. Alt başlıkları çok olmasına rağmen oldukça basit bir konu. Sade bir anlatıma sahip aşağıdaki konu anlatımını dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz. Gerekli yerlerde not almanızı, konuyu bitirdikten sonra da soru çözmenizi öneriyoruz. Daha sonra göreceksiniz ki günlük yaşamda kullanılan cümleleri bile aşağıdaki başlıklara göre incelemeye başlayacaksınız. İşte, 8. sınıf cümlede anlam konu anlatımı:
Anlatımına (Kanıtlanabilirliğine) Göre Cümleler, Cümleler Arası Anlam İlişkisi, Taşıdığı Anlama Göre Cümleler ve Cümlede Ağır Basan Duygu.
8. Sınıf Cümlede Anlam Konu Anlatımı
A) Anlatımına (Kanıtlanabilirliğine) Göre Cümleler
1) Özne Cümle
Doğruluğu veya yanlışlığı kişiden kişiye değişen, kanıtlanamayan ifadelerdir. Kişisel anlatımlar (yorumlar) içerir. Genellikle yorum, tahmin, öneri ve onaylama cümlelerinde görülür.
Örnekler:
Seni çok özleyeceğiz Şair Ceketli Çocuk (Kazım Koyucu)
Bu cümlede “özleyeceğiz” ifadesi kanıtlanamaz ve kişisel ifadedir.
Şiir, beni bana anlatabiliyorsa başarılıdır.
Şiirde başarı kimine göre okurun kendini anlatmasıyla değil, şairin üslubuyla mümkün olabilir. Görüldüğü gibi kişiden kişiye değişebiliyor.
Yüzümdeki kırışıkların her biri geçmişin izleridir.
Yüzdeki kırışıklıklar geçmişle ilişkilendirilmiş hâlbuki kimine göre başka sebeplerden dolayı (kuruluk, güneş yanığı, yanlış krem…) olabilir.
Yazdığı romanın başlangıcı sıkıcı olsa da ilerleyen sayfalarda bir maceranın içinde kendinizi buluyorsunuz.
(Bir metnin sıkıcılığı veya heyecanlı olması kişiden kişiye değişir.)
2) Nesnel Cümle
Doğruluğu veya yanlışlığı kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilen ifadelerdir. Kişisel anlatımlar (yorumlar) içermez. Herkes için geçerlidir. Genellikle yalın ve sade metinlerde görülür.
Örnekler:
Şiirlerinde çoğunlukla “Yaşama Sevinci” konusunu ele almış. (Konunun bu şekilde olduğu ispatlanabilir.)
23 Nisan hazırlıkları için okuldaki masa ve sıralar bahçeye taşınmıştı. (Bahçeye taşındığı ispatlanabilir.)
Müdür sıraların nereye yerleştirileceğini görevlilere söyledi. (Müdürün söylediği ispatlanabilir.)
Yazar, sanata şiirle başlamış. (Şiirle başladığı ispatlanabilir.)
3) Doğrudan ve Dolaylı Anlatımlı Cümle
Birinin sözlerinin olduğu gibi, hiç değiştirilmeden aktarılmasına doğrudan anlatım; değiştirilerek aktarılmasına dolaylı anlatım denir.
İpucu: Doğrudan anlatımlar tırnak içine alınabilecek ifadelerdir. Bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Örnekler:
Tarık: “Ağ bağlantısında sorun olduğu için dosya gönderilemiyor.” dedi. (Doğrudan Anlatım)
Şimdi yola çıkarsak yarım saat sonra bize yetişeceğini söyledi. (Dolaylı Anlatım)
Talip Bey, denizde şaka yapılmaması gerektiğini söyledi. (Dolaylı Anlatım)
Cemile Teyze: “Hafta sonu annenler evdeyse size geleceğim.” dedi. (Doğrudan Anlatım)
Onun bu sınavı kazanacağına hiçbir şekilde ihtimal vermiyorum, dedi. (Doğrudan Anlatım)
Bilgisayardaki dosyaların nasıl düzenlenebileceğini söyledi. (Dolaylı Anlatım)
Beni üzenler olsa da onlara karşı her zaman anlayışla yaklaşacağım. (Doğrudan Anlatım)
B) Cümleler Arası Anlam İlişkisi
1) Amaç Sonuç Cümlesi
İki yargıdan birinin amaç, diğerinin buna bağlı sonuç olduğu cümlelerdir.
İpucu: Bu tür cümlelerde “amacıyla” sözcüğü okunduğunda anlamlı olur.
Örnekler:
Soğuk kış günlerinde iyi gelsin diye sıcak çaylarımızı yudumlardık. (İyi gelmesi amacıyla…)
İstediği hayata ulaşmak için derslerine sıkı çalışıyordu. (İstediği hayata ulaşmak amacıyla…)
Tepsideki simitleri satmak üzere parka gitti. (Tepsideki simitleri satmak amacıyla…)
Patronun gözüne gireyim diye işten geç çıkıyordu. (Patronun gözüne girmek amacıyla…)
2) Neden (Sebep) Sonuç Cümlesi
Bir yargının gerekçesiyle birlikte verilmesidir.
İpucu: Bu tür cümleler, “amacıyla” ifadesiyle okunmaya uygun değildir; bu da neden sonuç cümlesiyle arasındaki farktır.
Örnekler:
Üzümler olgunlaştığı için dalından sarkıyordu. (Dallardan sarkmasının sebebi olgunlaşmasıdır.)
Toprağın yeteri kadar sulanmaması, sebzelerin kurumasına neden oldu. (Sebzelerin kurumasının nedeni, toprağın yeteri kadar sulanmamasıdır.)
Akrabalar yardım ettiğinden tarladaki fasulyeler erken toplandı. (Tarladaki fasulyelerin erken toplanmasının nedeni akrabaların yardım etmesidir.)
Yardımlarınızdan ötürü, birçok sorunu rahatlıkla aşabildik. (Birçok sorunu rahatlıkla aşabilmesinin nedeni yardımlardır.)
Aşağıdaki neden – sonuç cümlesini başka bir yöntemle inceleyelim:
Yeteri kadar malzeme olmadığı için süslemeleri tamamlayamadık. (“için” edatı bazen amaç – sonuç anlamı taşıyabilir ve “amacıyla” ifadesi yerine okunmaya uygundur ama bu cümle “Yeteri kadar malzeme olmadığı amacıyla…” şeklinde okunduğunda anlamsız olur, o yüzden neden-sonuç cümlesidir.)
3) Koşul (Şart) Sonuç Cümlesi
Bir eylemin gerçekleşmesinin başka bir duruma bağlı olduğunu vurgulayan cümlelerdir.
Örnekler:
Arabamı sürmene izin veriyorum, yeter ki trafik kurallarına uy. (Trafik kurallarına uyman şartı ile arabamı sürebilirsin.)
Sana gerekli desteği sağlarım yaptıklarımı unutmazsan. (Yaptıklarımı unutmaman şartı ile gerekli desteği sağlarım.)
Kitabı veririm ama en geç iki hafta içinde iade edeceksin. (En geç iki hafta içinde iade etmen şartı ile kitabı veririm.)
İstediği soruyu cevaplarım ama beni dinlerse. (Beni dinlemesi şartıyla istediği soruyu cevaplarım.)
4) Yakın Anlamlı Cümle
Anlamca birbirlerini karşılayabilecek cümlelerdir.
İpucu: Çoktan seçmeli sorularda örnek cümleye en yakın cümleler aranır.
Örnekler:
Özgüveni yerinde olan bir insanın mutlaka başarılı olacağını söylemek yanlıştır.
Başarısızlığın yalnızca özgüven eksikliğine bağlanması hatadır. (İkisi de özgüvenin başarı üzerindeki tek etken olmadığını anlatmıştır.)
Örnekler:
Yapıtında onun izlerini görmek mümkün.
Eserini kendi düşüncesinden ayrı tutmuyor. (İki cümle de sanatçının kendi eserinden ayrı ve bağımsız olmadığı anlatılmıştır. )
5) Karşıt Anlamlı Cümle
Anlamca birbirlerine karşıt olan cümlelerdir. Bu tür cümleler birbiriyle çelişir.
Örnek:
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Gün doğmadan neler doğar?
(İlkinde olaylar, öncesinde belirti gösterir anlamındadır. İkincisinde günün ne getireceğini kimse bilemez anlamındadır. Her ikisi anlam yönüyle birbirinin karşıtı, çelişkili ifadeler taşımaktadır.)
Örnek:
Hiçbir insan, hangi yaşta olursa olsun meslek hayatında “ustalaştım” diyemez.
Alanında yetkin olmak için belli bir tecrübeye sahip olmak gerekir.
(İlkinde bir insanın alanında ustalaşması veya yetkinleşmesinin mümkün olmayacağı, ikincisinde ise belli bir tecrübe sonunda olunabileceği vurgulanmış. Anlam yönüyle birbirlerine karşıttır.)
6) Örtülü Anlam
Bir cümlenin taşıdığı anlamın dışında başka anlamlar da ifade etmesidir.
İpucu: Bu tür cümleleri bulmak için “demek ki…” ile başlayan şüpheci ama mantıklı yaklaşımlarda bulunmak gerekir.
Örnekler:
Beni yalnız sen anlarsın. (Demek ki başkaları anlamaz.)
Sokaktaki gürültüden çocuklar da rahatsız olmuş. (Demek ki başkaları da rahatsız olmuş.)
Yemekten sonra yine uyumaya gitti. (Demek ki daha önce de uyumuş.)
Onun şarkıları eskisi gibi etkileyici değil. (Demek ki eskiden daha etkileyiciymiş.)
C) Taşıdığı Anlama Göre Cümleler
1) Tanım Cümlesi
Bir varlığın, kavramın veya olayın ne olduğunu anlatan ifadelerdir. “Bu nedir?” sorusunun cevabını verir.
Örnekler:
Bilgisayar, verileri depolayan elektronik bir cihazdır. (Bilgisayar nedir?)
Kalem, duygu ve düşünceleri kâğıda aktaran bir araçtır. (Kalem nedir?)
Sıfatlar, isimlerin önüne gelerek onları anlam bakımından etkileyen sözcüklere denir. (Sıfatlar nedir?)
İpucu: Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi tanım cümlelerinin yüklemlerinde “-dır, -dir; -tır, tir” gibi ek ya da “denir” sözcüğü görülür.
2) İçerik (Konu) Cümlesi
Bir eserde anlatılanlardır. “Ne anlatılıyor?”, “Ne ifade ediliyor?” gibi sorularla bulunur.
Örnekler:
Romanda mahalle arkadaşlarıyla anlaşamayan bencil bir çocuğun yaşamı ele alınmış. (Ele alınan ne?)
İnsanların savaş yüzünden ortaya çıkan yangından nasıl kaçtığı, bu kitapta gözler önüne serilmiş. (Gözler önüne serilen / anlatılan ne?)
Bu son romanında köyün en yaşlı dedesinin geçim sıkıntısını anlatmış. (Neyi anlatmış?)
Kitap; tüketici, rekabetçi ve gösterişçi kent yaşamında insanın nasıl değiştiğini anlatıyor. (Neyi anlatıyor?)
3) Üslup (Biçem) Cümlesi
Yazarın eserinde dili kullanma biçimidir. “Nasıl anlatılıyor?” sorusuyla bulunur. Üslup cümlelerinde genellikle yoğun, duru, açık, anlaşılır, sade, süslü, yalın, özlü, mecazlı dil, deyimlere başvurma, ikilemelere yer verme, halkın dilini kullanma… gibi ifadeler bulunur.
Örnekler:
Eserinde mahalle ağzıyla konuşmalara sıkça yer vermiş. (Eserinde nasıl bir dil kullanılmış?)
Halkın anlayacağı dilden uzak olan şiirleri, geniş bir tabanda karşılık bulamaz. (Şiirlerinde nasıl bir dil kullanmış?)
Onun kitaplarındaki kahramanlar yaşadığı yörenin diliyle konuşturulmuş. (Kahramanları hangi dili kullanmış?)
Kitabında sıradan olaylara yer verse de akıcı anlatımıyla beğeni topluyor. (Kitabında nasıl bir anlatım var?)
4) Aşamalı Durum Belirten Cümle
Bir olay veya durumun basamak basamak daha iyiye ya da kötüye gittiğini belirten cümlelerdir.
İpucu: Bu tür cümlelerde “her geçen gün”, “günden güne”, “gün geçtikçe”, “gittikçe”, “yavaş yavaş”, “günbegün” gibi sözcükler bulunur.
Örnekler:
İlaçlarını düzenli kullandığın için günden güne daha iyi oluyorsun. (Aşama aşama iyi oluyor.)
Zavallı adam hastalığı sebebiyle gün geçtikçe zayıflıyordu. (Adım adım zayıflıyor.)
Sokakta bulduğumuz yavru kedi yavaş yavaş kendine geliyordu. (Basamak basamak sağlıklı oluyor.)
Şirketimiz her geçen gün iflasın eşiğine geliyordu. (Adım adım iflasa doğru ilerliyor.)
5) Karşılaştırma Cümlesi
Birden çok varlık, olay, durum ya da kavram arasındaki farkın anlatıldığı cümlelerdir.
İpucu: Bu tür cümlelerde genellikle “kadar”, “en”, “daha”, “göre” gibi ifadeler kullanılır.
Örnekler:
Yoğun bir anlatıma sahip olması onu diğerlerinden ayıran bir özellik olmuştur.
Romanlar öyküye göre daha çok okunmaktadır.
Şu sıralar Mersin’in tarihi, turizmi, sanatı ve yemek kültürü hakkında bu güne kadarki en kapsamlı belgesel hazırlanacakmış.
6) Olasılık Cümlesi
Bir olay veya durumun ihtimale dayanarak anlatılmasıdır.
Örnekler:
Kardeşim şu sıralar Ankara’ya varmıştır.
Bilgisayar çalışmıyor parçasında sorun olmalı.
Henüz gelmedi, bekleme salonunda olabilir.
7) Varsayım Cümlesi
Bir olay ya da durumun henüz sonuçlanmadan önce gerçekleşmiş veya geçekleşmemiş gibi kabul edilmesidir.
İpucu: Bu tür cümlelerde “farz edelim”, “diyelim ki”, “tut ki”, “düşün ki”, “varsayalım” gibi sözcükler bulunur.
Örnekler:
Tut ki malzemeler hazır, ödevi bitirebilecek misin?
Çekilişten bir araba kazandığını varsayalım…
Düşün ki bu araziye bina yapıldı, o zaman evin ön cephesi kapanmaz mı?
Diyelim ki oğlun askerden geldi, ne yapardın?
8) Öneri Cümlesi
Bir sorun veya durum hakkında görüş belirten cümlelerdir.
Örnekler:
Şiirlerinde daha yalın bir dil kullansaydı iyi olurdu.
Konuşma sırasında kısa cümleler kursaydın konuklar sıkılmazdı.
Romanında yer alacak kişileri halkın içinden seçersen daha samimi olur.
Birilerinin beğenisi için değil, kendi vicdanınız için uğraşın.
9) Tasarı Cümlesi
Birinin gelecekte yapmayı planladığı hedefleridir. Bu hedef, çok önemli veya günlük rutin bir iş olabilir.
Örnekler:
Öğretmenlerin de desteğini alarak okul gazetesi çıkarmayı düşünüyoruz.
Yarın sabah erikleri toplayıp arkadaşlara dağıtacağız.
Şirket müdürünü de arkasına alıp her akşam toplantı düzenleyecekmiş.
10) Eleştiri Cümlesi
Bir kişi, olay, görüş ya da eseri olumlu veya olumsuz yönden değerlendirmektir.
Örnekler:
Bu şarkı, gerek sözleri gerekse müziğiyle oldukça etkileyiciydi. (Olumlu eleştiri)
Sanattan yoksun olan bu şiir, okuyucusuna herhangi bir tat vermekten de uzaktı. (Olumsuz eleştiri)
Öykülerinde içten bir dilin kullanılmaması yapıtın etkileyiciliğine gölge düşürmüş. (Olumsuz eleştiri)
Anlatımdaki sıradanlığa rağmen anlaşılır bir dil kullanması geniş okur kitlesine ulaşmasını sağlamış. (Olumlu ve olumsuz eleştiri)
11) Öz Eleştiri Cümlesi
Birinin kendini olumsuz yönden eleştirmesidir.
Örnekler:
Onun önerilerini kulak ardı ettiğim için olaylar istediğimiz gibi sonuçlanmadı.
Öğretmenimin önem verdiği konulara yeteri kadar çalışmadığım için iyi bir puan alamadım.
Son şiirimde üslup yönünden bazı hatalarımın olduğunu söyleyebilirim.
D) Cümlede Ağır Basan Duygu
1) Yakınma Cümlesi
Bir durum, olay ya da kişiye karşı memnuniyetsizlik, şikâyet veya kızgınlığın başka birine anlatılmasıdır.
Örnekler:
Yıllardır beni ne aradı ne de sordu.
İnsanlara karşı biraz da dürüst olabilse.
O kadar yardım ettim, beni hiç düşünmedi.
2) Sitem Cümlesi
Bir kişiye karşı kırgınlığın yine ona anlatılmasıdır. Gücenme, darılma anlamı vardır.
Örnekler:
Üzgün olduğumu bile bile yanımda kahkaha attınız.
Mersin’e geldin de beni ziyaret etmedin.
Hasta olduğumu bilmene rağmen beni aramadın.
3) Pişmanlık Cümlesi
Birinin kendi yaptığı işten duyduğu üzüntüdür.
Örnekler:
Ustanın işi geciktireceğini bilseydim ödemeyi yapmazdım.
Keşke onu buraya çağırmasaydım.
Ağaçtaki portakalları keşke koparmasaydım.
Onun yanına gitmeseydim, şimdi daha çok kızdı.
4) Hayıflanma Cümlesi
Birinin kendi yapamadığı işten duyduğu üzüntüdür. Yani kaçırdığı fırsat karşısında üzüntüsünü dile getirmektir.
Örnekler:
Masaya renkli kâğıtlar da bıraksaydım.
Keşke dondurma alıp da gelseydim.
Fırsatım varken biraz daha çalışmalıydım.
Otobüse yetişmek için tam zamanında çıkmalıydım.
5) Küçümseme Cümlesi
Bir insanın yetersiz olduğu anlamını taşıyan cümlelerdir.
Örnekler:
Sen kim, sınavı kazanmak kim?
Bu rol ile tiyatrocu olduğunu mu sanıyorsun?
Sen ne anlarsın yemek yapmaktan?
Konuşmayı bilmeyen birine sunuculuk vermişler.
6) Azımsama Cümlesi
Bir varlığın niceliksel (ölçülebilir) yönden yetersiz olduğunu belirten cümlelerdir.
Örnekler:
Senin büyük dediğin ev bu muydu? (Ev, alan bakımından yetersiz görülmüş.)
Saatlerce çalışmamın karşılığında bu kadar mı ücret ödeyeceksiniz? (Alınan ücret yetersiz görülmüş.)
Günlerdir okuyorum dediğin kitabın 100. sayfasına bile gelememişsin. (Okunan sayfa az görülmüş.)
7) Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümlesi
Bir durum, kişi ya da nesne hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadan olumlu veya olumsuz görüş belirtmektir.
Örnekler:
Göreceksiniz, işi düştüğü zaman beni arayacak.
Bunu öğretmenimiz söylüyorsa mutlaka doğrudur.
Doğum günü partisine kesinlikle katılmayacak.
8) Beğenme Cümlesi
Bir durum veya varlığın hoşa gittiğini ya da takdir edildiğini anlatan cümlelerdir.
Örnekler:
Yazarın kelimeleri kullanmadaki titizliği daha ilk sayfalardan anlaşılıyor.
Şairin akıcı üslubu karşısında etkilenmemek mümkün değil. İnsana huzur veren bir sesi vardı.
Onunla konuşmak, saatlerce zaman harcamak çok güzel.
9) Beklenti Cümlesi
Bir davranış veya durumun gerçekleşebileceğini beklemek, ummaktır.
Örnekler:
Doğa yürüyüşüne katılma konusunda onu ikna edebileceğimi umuyorum.
Aylardır çalıştığı bu koşu yarışmasında birinci olacağını düşünüyorum.
Beni de doğum günü partisine davet etmesini bekliyorum.
10) Gerçekleşmemiş Beklenti Cümlesi
Beklenen bir durumun gerçekleşmediğini anlatan cümlelerdir.
İpucu: Bu tür cümlelerde yüklemler genellikle “ummuştum”, “umardım”, “beklerdim”, “sanmıştım”, “düşünmüştüm” gibi sözcüklerden oluşur.
Örnekler:
Doğa yürüyüşüne katılma konusunda onu ikna edebileceğimi sanmıştım. (İkna edememiş.)
Aylardır çalıştığı bu koşu yarışmasında birinci olacağını düşünmüştüm. (Birinci olamamış.)
Beni doğum günü partisine davet etmesini beklerdim ama aklına bile gelmemişim. (Partiye davet etmemiş.)
Yoğun tempo karşısında dayanamaz, işinden istifa eder diye tahmin etmiştik. (İstifa etme beklentisi gerçekleşmemiş.)
Uyarı: Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi kişi öncesinde bir beklenti içine giriyor, sonra da bu beklentinin gerçekleşmediği anlaşılıyor. Bu yönden düşündüğümüzde “Doğa yürüyüşüne katılmayacak.” cümlesi gerçekleşmemiş beklenti bildirmez, sadece olumsuz anlam taşır.
11) Özlem Cümlesi
Bir kişiye, yere, varlığa kavuşma ya da etkinliği tekrar gerçekleştirme isteği belirten cümlelerdir.
Örnekler:
90’lı yıllarda doya doya eğlenirdik, nerede o günler?
Önceki evimizin mobilya kokusunu arıyorum şimdi.
Ah! Nerede o eski komşuluk?
Eskiden hafta sonlarının ayrı bir heyecanı olurdu.
12) Kaygı (Endişe) Cümlesi
Bir olayın yalnızca olumsuz yönden düşünülmesi ve buna bağlı ortaya çıkan endişedir.
Örnekler:
Bu sınavdan iyi bir puan alabilir miyim acaba?
Beni yanlış anlayacağından çekiniyorum.
Pikniğe gidiyoruz ama ya yağmur yağarsa?
Yaşadığı bu olayları unutamayacak olması beni tedirgin ediyor.
İpucu: Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi durum veya olaylar hakkında karamsar bir bakış açısı gelişiyor.
13) Şaşırma Cümlesi
Bir olayın hiç umulmayan bir anda gerçekleştiğini anlatır. İnsan o anda ne yapacağını bilemez.
Örnekler:
Karşıma bir anda köpek çıkmasın mı?
Salonda aniden bağırdı.
O kadar yolu nasıl yürümüş, hayret!
Böyle ansızın davet edileceğimi hiç düşünmemiştim.
14) Kararsızlık (Tereddüt) Cümlesi
İki görüş arasında karar verememe, tereddüde düşme halidir.
Örnekler:
Önce ders mi çalışsam yoksa biraz atıştırsam mı?
Onlara uğrasam olmaz, uğramasam hiç olmaz.
Biraz uyusam mı acaba?
Bugün hangi kitabı okusam acaba?
8. sınıf cümlede anlam konu anlatımı