Çok Anlamlılık Nedir? Örnekleri Neler?

Dilimiz, kelimelere yüklenen anlam bakımından oldukça zengin bir dildir. Bunda dil ustaları dediğimiz edebiyatçıların önemli bir payı var. Onlar sayesinde dilimizin anlam derinliği artmış, konuşmalarımıza yeni soluk gelmiştir. Bunu sağlayanlardan biri de çok anlamlılıktır.

Peki, bizler günlük konuşmalarımızda çok anlamlı kelimeleri ne kadar kullanabiliyoruz? Sözcükleri cümlede kazandığı anlama göre yorumlayabiliyor muyuz? Ayrıca sınavlarda da çıkma ihtimali olan bu konu bazen karıştırılabiliyor. İşte, yalın anlatımıyla, bol örnekleriyle ve bazı önemli notlarıyla çok anlamlılık konu anlatımı:

Çok Anlamlılık Nedir?

Çok anlamlılık, bir kelimenin farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılmasıdır. Bir sözcük genellikle farklı cümlelerde kazandığı anlama bağlı olarak temel, mecaz hatta yan anlamda kullanılır. Bu farklı kullanımlar o sözcüğün çok anlamlılığını gösterir.

İlk sayfasında "Çok Anlamlılık" yazan "Pratik Çalışma" logolu defter

Dikkat: Sesteş sözcükten çok anlamlılık oluşmaz çünkü çok anlamlı sözcükler arasında anlam bakımından çağrışım olmalıdır. Aşağıda “kır” sözcüğünün kullanıldığı cümlelere bakalım:

1. İri meyvelerin ağırlığına dayanamayan dallar bir süre sonra kırılmış.

2. Kendisine hal hatır soran kim olursa olsun tepki gösterir, insanların kalbini kırardı.

3. Evden biraz uzaklaştıktan sonra rengarenk çiçeklerin olduğu kır bahçesine vardık.

"Sallamak" sözcüğünün beş ayrı cümlede çok anlamlılık örnekleri
Yukarıda 2. cümlede gerçek anlamda kullanılan "kır" sözcüğünün mecaz anlamlısı 2'de bulunmakta ancak 1 ile 3. cümledeki sözcükler sesteştir. 3. cümleyi çok anlama dahil edemediğimiz için yukarıdaki "kır" sözcüğünün 2 ayrı anlamda kullanıldığını söyleyebiliriz.

Aşağıda çok anlamlılık için verilen örneklerde sözcüklerin cümleye göre nasıl değiştiğine ve yeni anlamlar kazandığına bakalım:

Çok Anlamlılık Örnekleri

1. “Keskin” Sözcüğü

Keskin bir makası eline alıp pantolonun paçasını düzeltmeye başladı.

Kazandığı Anlam: Kesici

Dışarıdaki keskin soğuğa rağmen içerisi ideal bir ısı sunuyordu.

Kazandığı Anlam: Sert, güçlü

Çoban, keskin gözleriyle çevredeki canlılara bakıyordu.

Kazandığı Anlam: İşlevini iyi yapan

Olayların bu yönde gelişebileceğini önceden kestirebilmiştim.

Kazandığı Anlam: Ön görmek, sezmek


2. “Açık” Sözcüğü

Bugün hava açık, biraz gezebiliriz.

Kazandığı Anlam: Kapalı olmayan, güneşli

Heyelanın ardından yol trafiğe tekrar açıldı.

Kazandığı Anlam: Geçişe uygun

Soğuk havalarda üstü açık uyuduğu için hastalanmış.

Kazandığı Anlam: Üzeri örtüsüz

Önümüzdeki ay açık kadrolara atama yapılacak.

Kazandığı Anlam: Görevlisi olmayan

Babam düğün konvoyuyla arasındaki açığı kapatmaya çalışıyordu.

Kazandığı Anlam: Mesafe

Bu saatte nöbetçi haricinde açık eczane bulamazsın.

Kazandığı Anlam: Çalışır, işler durumda olan

İnsanların güvenini sağlamak istiyorsan çalışmalarında açık olmalısın.

Kazandığı Anlam: Gizlisi, saklısı olmayan

Bu kazada hatalı olduğun açık ve nettir.

Kazandığı Anlam: Belli, kesin, kuşkusuz

Sanatçı, eserlerine karşı yapılan eleştirilere açık olmalıdır.

Kazandığı Anlam: Hoşgörülü, tahammül eden

Gökyüzünü daha açık maviye boyasaydın.

Kazandığı Anlam: Koyu olmayan

Yazısındaki açık ifadeler sayesinde okuyucu memnun.

Kazandığı Anlam: Anlaşılır


3. “Kuru” Sözcüğü

Garson eline aldığı kuru bir bezle masayı sildi.

Kazandığı Anlam: Islak olmayan

Bahçedeki kuru otları yolup alanı genişletti.

Kazandığı Anlam: Canlılığını yitirmiş olan

Köyün etrafını çevreleyen kuru tepeler ilkbaharın gelmesiyle görsel şölene dönüşür.

Kazandığı Anlam: Bitkisi bulunmayan

Yaşlı ve kuru bir adam kaldırımda oturan gençlerin yanına gitti.

Kazandığı Anlam: Zayıf, sıska

Birkaç gün kuru öksürük, ardından grip şikayetiyle hastaneye gitti.

Kazandığı Anlam: Salgısı olmayan

Savaş yıllarında bir kuru ekmeğe muhtaç kalmışlar.

Kazandığı Anlam: Yanında başka bir şey bulunmayan

Bu yaptığın kuru sözden başka bir şey değil.

Kazandığı Anlam: Geçersiz, etkisiz

İlginç olayları anlatsa da kuru anlatımı okuru sıkıyor.

Kazandığı Anlam: Duygudan, akıcılıktan uzak


Dilimizde bazı kavram ya da varlıklara verdiğimiz öneme göre sözcüğün çok anlamlılık sayısı değişebilir. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi kimi sözcükler daha fazla anlam derinliğine (çok anlamlılığa) sahip olabilir.