"Az Bilinen Atasözleri" konusuna örnek vermek için kullandığım karikatürde eski kitaplara bakarak düşünen insan ve üstünde "Çekişilmeyince pekişilmez." ile "Miyancının kesesi bol olur." atasözleri yazılı, ortada da "Pratik Çalışma" logosu var.

Az Bilinen Atasözleri, Az Duyulmuş Atasözleri

Atasözleri, halkın deneyimlerini ve öğretilerini yansıtan önemli dil unsurlarıdır. Ancak bazı atasözleri, toplumda çok fazla tanınmamaktadır. Bunlar; hayatın farklı yönlerini anlatan, daha belirgin ve nadiren karşılaşılan ifadeler olarak öne çıkar. Örneğin, “Miyancının kesesi bol olur.” atasözü “Anlaşmazlıklarda orta yolu bulmaya çalışan kişi, işi daha kolay yapmak için taraflardan birinin yükünü artırır.” anlamında kullanılır. Bunun gibi pek çok atasözüne rastlamak mümkün. İşte, dilimizde az bilinen atasözleri ve anlamları:

Az Bilinen Atasözleri

1. Bölüm

Abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar gâh gerisine: Kişi ne kadar zengin olursa olsun akılsız davranırsa elindeki malı gereksiz yere tüketir.

Arık ata kuyruğu da yüktür: Zayıf, çelimsiz, güçsüz kişinin kimseye faydası olmaz.

Atın varken yol tanı, ağan varken el tanı: Fırsatın ve imkânın varsa işi erteleme. Gelecekte o işi yapamayabilirsin.

Bekâr gözü, kör gözü: Bekâr kişi evlenmeyi istediği için eşi olacağı kişinin hatasını, eksikliğini görmez.

Bakan yemek, kapan yer: Bir şeyi elde etmek için bakmak yerine harekete geçmek gerekir.

Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır: Önemli kişinin aldığı kararlar çalışanları zora sokar.

Beyde bulunmayan elde neler var: Saygın insanlarda bulunmayan kimi yetenekler sıradan insanlarda olabilir.

Beslemeyi eslemeden alma: Sıklıkla evinde bulunacak kişinin kim olduğunu öğrenmeden onu evine alma.

Bıldırcının beyliği arpa biçimine kadardır: İyi bir durum, bolluk veya rahatlığın bitimiyle sona erer.

Can bostanda bitmez: İnsan, canının kıymetini iyi bilmeli, kendini yıpratmamalı.

Çatal kazık yere batmaz: Birden fazla kişinin sözünün geçtiği bir işte çalışmalar istenilen düzeyde olmaz.

Çekişilmeyince pekişilmez: Fikirler, tartışılmayınca sağlıklı bir anlaşma yoluna gidilmez.

Çömlekçi, suyu saksıdan içer: Kişinin el becerisi veya işi neyse geçinmesi de onunla olur, ötesine geçemez.

Davetsiz gelen döşeksiz oturur: Bir yere davetsiz giden kimse hizmet beklemesin.

Değirmenden gelenden poğaça umarlar: Bir yerden gelen kişiden, geldiği yeri çağrıştıran ya da o yerde çokça bulunan bir şeyle ilgili hediye beklerler.

Deniz kenarında dalga eksik olmaz: Farklı olayların yaşandığı bir yerde bazen huzursuzluk veya tartışma yaşanır.

Doğan anası olma, doğuran anası ol: Kişi, annesinin kıymetini annelik sorumluluğunu üstlendiğinde anlar. Yoksa annesinin ne kadar fedakâr olduğunu çocukken göremez.

Eğreti ata binen tez iner: Birinden geçici olarak alınan bir araçla istikrarlı olunamaz, başarı sağlanamaz.

2. Bölüm

Ceviz gölgesi yavuz gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi: İnsanların gölgesinde bulunduğu ağaçlardan etkilendiğini bildiren atasözü.

Derede tarla sel için, tepede harman yel için: Eğer bir şeyi elimizde tutmaya devam edeceksek onu korumalıyız.

Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver: Bedeli ne kadar fazla olursa olsun, işi ustasına bırakmak gerekir.

Garibe bir selam bin altın eder: Kimi kimsesi olmayan birine yapılan en ufak iyilik ya da gösterilen ilgi, onu çok sevindirir.

Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme: Bir yere çağrıldıysan git ancak çağrılmadığın yerde bulunma çünkü sıcak karşılanmazsın.

Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler: Kişi aldığı eğitim ve terbiye oranında davranır.

Haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar: Kötü huylu kişiler ilişki bozar. İyi niyetli insanlar yapıcı olur.

Karaya sabun, deliye öğüt neylesin: Laftan anlamayanlar için uğraşmak boşunadır.

Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur: Bir şeye zarar veren olmazsa o şey gelişir, yayılır. Bunu en iyi besin zincirinde görebiliriz. Fareler bir şekilde yılanlardan kurtulursa popülasyonu artar ve birçok şeye zarar verir.

Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan: İnsanlar arkadaşlarına bir şekilde benzer.

Şahin küçük ama payını ele vermez: Bazı insanlar güçsüz ya da küçüktür ancak kendilerini aşan işleri başarıyla yapar.

Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur: Akıllı ve uyanık kişi, yapamayacağı ya da riskli bulduğu işten uzak durur.

Ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır: Dış görünüşüne bakarak değerlendirirsen yanılırsın. Her şey dışı gibi iyi olmayabilir.

Ar kadar eri olanın, dağ kadar yeri olur: Yanında çalışkan işçileri olan birinin kazancı da fazla olur.

At görür aksar, su görür susar: Açgözlü insanlar bir şeyi elde etmek için çeşitli davranışlarda bulunur.

Az eli aşta gör, çok eli işte gör: Yemeğin az kişiyle, işlerin de çok kişiyle yapılması daha uygundur.

Baş sallamakla kavuk eskimez: Bir insan başkalarının dediklerini yaptığı için zarar görmez.


Sıkça Sorulan Sorular

Atasözleri neden az bilinir?

Atasözlerinin az bilinmesinin birçok sebebi vardır. Özellikle, modernleşme süreci içinde dil ve kültürdeki değişiklikler, birçok atasözünün unutulmasına yol açmıştır. Aynı zamanda, toplumsal yaşamın değişmesiyle birlikte, eski geleneklerin ve sözlerin uygulanması da giderek azalıyor. Eğitim ve bilgi akışının hızı, az bilinen atasözlerinin keşfedilmesi açısından engel teşkil edebilir. Gerçekten de, daha önce bilinmeyen atasözleri, insanlara farklı bakış açıları kazandırabilir.

Az bilinen atasözleri nasıl oluşur?

Az bilinen atasözlerinin oluşumu, kültürel ve sosyal deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. İnsanlar, belirli bir olaydan, durumdan veya çevreden kaynaklanan dersleri kendilerine özgü bir şekilde ifade etmeye çalışırlar. Bu ifadeler zamanla atasözü haline gelir. Ancak bazıları, yaygınlık kazanmadan kaybolup gidebilir. 

Bu notu indir.

“Az Bilinen Atasözleri, Az Duyulmuş Atasözleri” için 2 yanıt

  1. primeturbo avatarı
    primeturbo
    1. pratikcalisma.com avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir