Ortada "Cümlenin Ögeleri" başlığı, aşağısında temel ve yardımcı ögelerin alt başlıkları, ortada fon olarak "Pratik Çalışma" logosu var.

Cümlenin Ögeleri Konu Anlatımı

İşte, cümlenin ögeleri konu anlatımı:

Cümlenin Ögeleri Konu Anlatımı

A) Temel Ögeler

Cümlede asıl ihtiyaç duyulan ögedir, bunlar yüklem ve özne olmak üzere ikiye ayrılır.

1) Yüklem

Cümlenin anlamını tamamlayan bir ögedir.
Kurallı cümlede her zaman sonda bulunan yüklemler isim ya da fiilden oluşur.
Türü ne olursa olsun mutlaka bir yargı bildirir.

Örnekler
Bana onun haklı olduğunu söyleme.
Köy yolunda ayıyla karşılaşınca korkudan bağırmış.
Buradaki çiçeklerin hepsi birbirinden güzel.
İnsanların tutum ve davranışlarına bütününe ahlak denir.
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır.
Başkalarını dinlerken yargılamaktan vazgeçmelisin.
Sezon finali olduğu için yurtta herkes o diziyi izledi.
Bilgisayar oyunlarını ölçülü oynamak gerekir.

Önemli Notlar

1) Diğer ögeleri bulmak için sorularımızı yükleme sorarız o yüzden bir cümlede önce yüklemi bulmamız gerekir.

2) İsim ve fiil yüklemli cümlelere dikkat edelim çünkü bunlar bazen sesteş sözcüklerden oluşuyor. Hata yapmamak için cümleyi baştan sona kadar dikkatlice okumak, sözcüğün cümlede kazandığı anlama bakmak gerekir.
Örnekler:
Son yarışmayı bizim grup kazandı. (fiil)
O, rahmetli babaannemden kalma bir kazandı.(isim)

2) Özne

Yüklemin bildirdiği eylemi yapan ya da isim yükleminde cümleye konu olan bir ögedir.
Bu ögeyi bulmak için “-an ne, -an kim?” sorularından birini sorarız.
Bunlar aynı zamanda gerçek öznedir.

Örnekler
Bu motifi oluşturmak kolay değil. (Kolay olmayan ne?)
Demet teyze, evine gelen misafirlerini her zaman iyi ağırlardı. (Ağırlayan kim?)
Sonbaharda buralar çok güzeldir. (Güzel olan ne?)
Trafik kurallarına dikkat etmemiz gerekir. (Gereken ne?)
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır. (Yayılan ne?)
O gün herkes, yorulduğu için akşam erkenden yatmıştı. (Yatan kim?)

Açık Özne

Cümlede verilmiş gerçek özneler aynı zamanda açık hâldedir.

Örnekler
Arkadaşlarım önümüzdeki ağustosta Doğu Anadolu turuna katılacaklarmış.
Balkonda otururken köyün çıkışında bir ışık belirdi.

Gizli Özne

Cümlede verilmeyen öznelerdir.
Bu özneleri ifade etmek için “ben, sen, o, biz, siz ya da onlar” zamirlerini kullanırız.

Örnekler
(Siz) Yemeği tavada ısıttıktan sonra yiyiniz. (Kim yesin?)
(Biz) Akşamki misafirler için yemek hazırlıyoruz. (Kim hazırlıyor?)
(O) Kendini iyi hissetmediği için maça gelemeyecekmiş. (Kim gelmeyecek?)
(Sen) Al malın iyisini, çekme kaygısını. (Kim alsın? Kim çekmesin?)
(Bu) İnsanı derinden etkileyen önemli bir olaydı. (İnsanı derinden etkileyen önemli bir olay nedir?)

Sözde Özne

İşin kim tarafından yapıldığı belli olmayan fiil yüklemli cümlelerde aranır.
Bu tür cümlelerde fiil yüklemleri “başkası tarafından” sözüyle okunur, yoksa o cümlede sözde özne bulunmaz.

Örnekler:
Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
Yarın okulumuzda kermes düzenlenecek.
Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.
İnşaat alanına onlarca kamyon malzeme getirildi.
Sahildeki cadde bisiklet yarışı nedeniyle trafiğe kapatılmış.
Demir tavında dövülür.

Dikkat: Öznenin gerçek ya da sözde olmasında fiil yüklemin cümledeki kullanımı önemlidir. Yani bazı fiiller vardır ki kimi cümlede gerçek özneyi kabul ederken kiminde sözde özneyi kabul eder. Aşağıda bununla ilgili örneklere bakınız:

Örnekler:
Bahçedeki masalar etkinlik için hazırlandı. (sözde özne)
Babam akşamki düğün için hazırlandı. (gerçek özne)
Kazalı araba yan tarafa çekildi. (sözde özne)
Deniz suyu birkaç saat içinde çekildi. (gerçek özne)
Buğra huzursuzluk çıkmasın diye arkadaşlarına katlanıyordu. (gerçek özne)
Kıyafetler ütülendikten sonra itinayla katlandı. (sözde özne)

Örtülü Özne

Genellikle sözde öznenin kim tarafından yapıldığını bildiren öznelerdir.

Örnek: Okul bahçesi görevlilerce temizlendi.
Örtülü Özne: görevlilerce
Sözde Özne: okul bahçesi

Örnek: Bilgisayardaki program açıkları yazılımcılar tarafından giderildi.
Örtülü Özne: yazılımcılar tarafından
Sözde Özne: bilgisayardaki program açıklar.

Önemli Notlar

1) Cümlede özne ile yüklem arasında olumluluk – olumsuzluk, kişi ya da tekillik çoğulluk bakımından uyumun olması gerekir.

Örnekler:
Çalışmaları sen ve kardeşin yapacak. (Özne “siz” olduğu için yüklemin “yapacaksınız” diye olması gerekir.)
Herkes bunun yanlış olduğunu biliyor ama bana hak vermiyor. (“Hak vermiyor” yüklemi olumsuz olduğu için “herkes” öznesiyle uyumlu olmuyor. O yüzden “bana” sözcüğünden önce “kimse” öznesinin gelmesi gerekir.)

2) Özneler birden çok sözcükten (söz öbeğinden) oluşabilir.
Örnek: Her insanın kendine özgü bir değer yargısı vardır. (Ne vardır?)

3) Yüklemden uzak düşmüş özneyi ayırmak için virgül kullanırız ancak özneyi diğer öğelerle karıştırmamak için noktalı virgülü kullanmamız gerekir.

Örnek:
Cengiz Bey, kılık kıyafetine önem gösteren titiz ve kültürlü bir insandı. (Yüklemden uzak düşmüş bir öznedir o yüzden virgülle ayırırız.)
Hasan; Ilgın, Fatih, Ömer ve Pınar’ı çağırdı. (Cümlede çağırma işini yapan “Hasan”, öznedir ayrıca diğerleriyle karışmasın diye noktalı virgülü kullanırız.)

4) Hitap sözcükleri özne olmaz çünkü bunlar cümle dışı unsur olup herhangi bir öge içinde yer almaz.

Örnek: Değerli Dostlar, buraya gelerek beni onurlandırdınız.
Bu cümlede “Değerli Dostlar” sözü hitaptır ve herhangi bir öge içinde yer almaz. Cümlenin diğer sözcüleri sırasıyla şu ögeleri oluşturur.
Zarf tümleci: buraya gelerek
Nesne: beni
Yüklem: onurlandırdınız.

Cümlenin Ögeleri – Çözümlü Soru – 1

“Köy meydanındaki banklarda oturan insanlar düğün aşının dağıtılmasını bekliyordu.”
Bu cümlenin öznesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) insanlar
B) oturan insanlar
C) banklarda oturan insanlar
D) kenarındaki banklarda oturan insanlar
E) köy meydanındaki banklarda oturan insanlar

Çözüm: “Bekliyordu” yüklemine “bekleyen kim?” diye sorduğumuzda sıfat tamlaması halindeki “köy meydanındaki banklarda oturan insanlar” öznesini buluruz. O yüzden cevap “E” seçeneğidir.


B) Yardımcı Ögeler

Cümlenin anlamını çeşitli yönlerden etkiler.
Bunlar genellikle zaman, durum, yer, miktar gibi anlamlardır.
Nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci ve edatlı tümleç olmak üzere dörde ayrılır.

1) Nesne (Düz Tümleç)

Öznenin yaptığı işten etkilenen bir ögedir.
İş bildiren fiil yüklemlerin bulunduğu cümlede yükleme “neyi, kimi, ne?” sorularından uygun olan bir soruyu sorarız.

Örnekler
Hasta olmayan, sağlığın kadrini bilmez. (Neyi bilmez?)
Odasında biraz kitap okudu. (Ne okudu?)
Duvarın gerisindeki bahçıvanı ilgiyle izliyordu. (Kimi izliyordu?)
Ürünleri poşete koyduktan sonra kartı verdi. (Neyi verdi?)
Gördüğü rüyayı annesine tane tane anlattı. (Neyi anlattı?)
Pazardan iki kilo domates, bir kilo da soğan aldı. (Ne aldı?)
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz. (Neyi bulamaz?)

Bilgi: Nesneler “neyi ya da kimi?” sorularıyla bulunuyorsa belirtili, “ne?” sorusuyla bulunuyorsa belirtisizdir. Aşağıdaki örneklerde sorulara göre nesnenin hangi türden olduğunu bulalım:
Örnekler:
Şaşkın misafir, ev sahibini ağırlar. (Kimi ağırlar?)
Cevap: Ev sahibini
Nesnenin Türü: Belirtili nesne

Şehrin her yerini karış karış gezdik.
Soru: Nereyi gezdik?
Cevap: Şehrin her yerini
Nesnenin Türü: Belirtili nesne

Eve varır varmaz masadaki evrakları aldı.
Soru: Neyi aldı?
Cevap: Masadaki evrakları
Nesnenin Türü: Belirtili nesne

Biraz bekledikten sonra cebinden para çıkardı.
Soru: Ne çıkardı?
Cevap: para
Nesnenin Türü: Belirtisiz nesne

Yemek yapmak için manavdan sebze aldı.
Soru: Ne aldı?
Cevap: Sebze
Nesnenin Türü: Belirtisiz nesne

İşi hemen öğrenmek için ustayı izliyordu.
Soru: Kimi izliyordu?
Cevap: Ustayı
Nesnenin Türü: Belirtili nesne

Önemli Notlar

1) Nesneler “onu” sözcüğüyle okunamayan yüklemlerin bulunduğu cümlelerde aranmaz.
Örnek: “Ayakkabısını giyip sessizce dışarı çıktı.”
Bu cümlede “çıktı” yüklemi “onu” sözcüğüyle okunamadığı için nesne bulunmaz.

2) Doğrudan anlatımlarda cümle sonundaki “dedi” sözcüğü yüklem olur, önceki öge de genellikle belirtisiz nesnedir. Bu tür cümleler birden çok yüklemli cümle değil, iç içe girmiş birleşik yapılı cümledir.
Örnekler:
Bebeği uyuttuktan sonra biraz konuşalım, dedi.
“Gecenin bu vaktinde neden uyumuyorsun?” dedi.
Öğretmenimiz: “Yaz tatilinde bol bol kitap okuyun.” dedi.

3) Özneyi bulmak için sorduğumuz sorulardan biri olan “ne” sorusu aynı zamanda nesneyi de buldurur. Bunların arasındaki farkı şöyle sıralarız:
Yüklem isimse bulduğumuz öge, özne olur.
“Ne?” sorusu cümlede işi yapanı bulduruyorsa yine öznedir.

2) Yer Tamlayıcısı (Dolaylı Tümleç)

Cümlede yüklemin yerini; yönelme, bulunma ya da ayrılma bakımından etkileyen ögedir.
Bu ögeyi bulmak için “nereye, nerede, nereden, kime, kimde, kimden, neye, neyde veya neyden?” sorularından birini sorarız.

Örnekler
Sınavdan sonra kızını sinemaya götürecekmiş. (Nereye götürecekmiş?)
Bazı kaba davranışları olduğu için geziye davet edilmedi. (Nereye davet edilmedi?)
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. (Nereden çıkarır?)
Yaz tatillerinde dükkânda babasına yardım ederdi. (Nerede ve Kime yardım ederdi?)
Ufak ufak başlayan yağmur başımıza düşüyordu. (Nereye düşüyor?)
Çorbaya biraz pul biber ve karabiber kattı. (Neye kattı?)
Arık etten yağlı tirit olmaz. (Neyden olmaz?)

Önemli Notlar

1) Yer tamlayıcısını bulmak için soracağımız soruların sonunda -e, -de, -den hal eklerinden biri olur. (nereye, nerede, nereden…) O yüzden bunların dışında bir soru soramayız.

2) -e, -de, -den eklerini alan her sözcüğün yer tamlayıcısı olduğunu söyleyemeyiz.
Örnekler:
Değerli yolcularımız, birazdan çay molası vereceğiz. (Altı çizili ekin bulunduğu sözcük cümlede zarf tümlecidir.)
Sıradan olayları etkileyici bir üslupla anlatmış. (Burada altı çizili “-dan” eki sıfat tamlaması kurmuş ve cümlede nesne içindedir.)
Sözde soruların, gündemi değiştiremez. (“-de” hal eki özne içindedir.)

3) Bir cümlede birden fazla yer tamlayıcısı olabilir. Önemli olan farklı sorulara cevap vermesidir.
Örnek: Şimdi otobandan şehir merkezine varıyoruz.
Açıklama: Cümlede iki ayrı yer tamlayıcısı var.

4) Birden fazla sözcükten (söz öbeğinden) oluşabilir.
Örnek: Senin gibi dürüst bir insandan bunu beklemezdim.

Cümlenin Ögeleri Çözümlü Soru – 2

I. Yıllara meydan okumuş kitabı kim istemez ki?
II. Bu rafta duranlar yıllara meydan okumuş kitaplardı.
III. Yıllara meydan okumuş kitaba sözüm olamaz.
IV. Yıllara meydan okumuş kitaplar genellikle sahaflarda bulunur.
V. Bunları yıllara meydan okumuş kitaplardan ayırt etmeliyiz.
“Yıllara meydan okumuş kitaplar” sözü, yukarıdaki hangi cümlelerde aynı ögede bulunmaktadır?
A) I ve III
B) ) I ve IV
C) II ve IV
D) III ve V
E) IV ve V

Çözüm:
I. Yıllara meydan okumuş kitabı kim istemez ki? (Nesne)
II. Bu rafta duranlar yıllara meydan okumuş kitaplardı. (Yüklem)
III. Yıllara meydan okumuş kitaba sözüm olamaz. (Yer Tamlayıcısı)
IV. Yıllara meydan okumuş kitaplar genellikle sahaflarda bulunur. (Özne)
V. Bunları yıllara meydan okumuş kitaplardan ayırt etmeliyiz. (Yer Tamlayıcısı)

Dikkat ettiğiniz gibi III ve V. cümlede yer tamlayıcısı olmuş, o yüzden doğru cevap “D” seçeneğidir.

3) Zarf Tümleci (Zarf Tamlayıcısı)

Cümlede yüklemin miktarını, zamanını, durumunu, yönünü, sebebini, koşulunu bildiren ögelerdir.
Bu ögeyi bulmak için “neden, niçin, niye, ne diye, hangi sebeple, hangi amaçla, nasıl, ne zaman, ne kadar…” gibi sorulardan birini sorarız.

Örnekler
Kendisini haksızlığa uğramış biri olarak görüyor. (Nasıl görüyor?)
Kitap okurken yanımda müzik dinlemeni istemiyorum. (Ne zaman istemiyor?)
Hatalı olduğunu anladığı zaman arkadaşlarının gönlünü alırdı. (Arkadaşlarının gönlünü ne zaman alırdı?)
Burada binaların güney cephesi daha çok tercih ediliyor. (Ne kadar tercih ediliyor?)
Sesini biraz yükseltince salondaki konuklar dikkatle dinledi. (Ne zaman dinledi?)
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez. (Ne zaman gülmez?)
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. (Nasıl yer?)
Okula gelemediği için notları Nermin’den aldı. (Niçin aldı?)
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz. (Ne zaman doğurmaz?)

Yer Yön Zarfı

Yer yön bildiren “ileri, geri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı, öte ve beri” sözcükleri herhangi bir ek almadan fiil yükleminin yönünü bildiriyorsa zarf tümlecidir.

Eğer başka ek ya da görev almışsa soracağımız soruya göre değerlendiririz.

Örnekler:
Biraz temiz hava almak için dışarı çıktım. (Zarf tümleci)
Biraz temiz hava almak için dışarıya çıktım. (Yer tamlayıcısı)
Sesin nereden geldiğini anlamak için yukarı baktı. (Zarf tümleci)
Sesin nereden geldiğini anlamak için yukarıya baktı. (Yer tamlayıcısı)
Gürültü geliyor diye yukarı katı şikayet etmiş. (Belirtili nesne)

Önemli Notlar

1) Zarf tümlecini “nasıl?” veya “ne kadar?” sorusuyla bulmamız için yüklemin fiil olması gerekir çünkü isimlere sorduğumuzda zarf tümleci değil, sıfat olur.

2) Fiil yüklemine “nasıl?” sorusunu sorarak bulduğumuz zarf tümleci durum anlamı bildirir.

3) Fiil yüklemine “ne zaman?” sorusunu sorarak bulduğumuz zarf tümleci zaman anlamı bildirir.

4) “Ne?” sorusu “neden, niçin?” anlamında kullanılmışsa zarf tümlecini buldurur. Bunun dışında özne ya da nesneyi buldurur.
Örnekler:
Hayırdır, deminden beri ne bakıyorsun? (Zarf tümlecini buldurur.)
Buyurun ne aramıştınız? (Nesneyi buldurur.)
Dün gelen kolilerin içinde ne vardı? (Özneyi buldurur.)

5) Yüklemi amaç veya sebep yönünden etkileyen yargılar cümlede zarf tümleci olur.
Örnekler:
Buzdolabını tamir ettirmek için
 servisi aradım. (Amaç anlamında zarf tümleci.)
Buzdolabı bozulduğu için servisi aradım. (Sebep anlamında zarf tümleci.)

6) -den / -dan hal eki sebep bildiriyorsa zarf tümleci, ayrılma anlamı bildiriyorsa yer tamlayıcısı olur.
Örnekler:
Yoğun kar yağışından
 bir türlü ilerleyemiyorduk. (Sebep anlamı bildirdiği için zarf tümlecidir.)
Küçük çocuk oturduğu yerden anne ve babasını izliyordu. (Ayrılma anlamı bildirdiği için yer tamlayıcısı.)

7) “-den” hal eki bazen zarf tümleci yapar.
Örnekler:
Otobüse zamanında varmak istiyorsan valizini sabahtan hazırlamalısın.
Gezi için gideceğimiz yerlerin listesini önceden çıkarmış.

8) Birden fazla sözcükten (söz öbeğinden) oluşabilir.
Örnek: Okumanın öneminden bahsettiklerinde hemen esnemeye başladı.

4) Edatlı Tümleç (Edat / İlgeç Tümleci)

Cümlede birliktelik ya da araç (vasıta) anlamı bildiren edatlı tümleç, “neyle ya da kimle?” sorularından biriyle bulunur. Ayrıca bu ögelerin sonunda “ile” edatı vardır.

Örnekler:
Yarınki geziye arkadaşımla katılacağım. (Birliktelik)
Dünkü sinemaya kuzenimle gittim. (Birliktelik)
İstanbul’a uçakla bir saatte vardık. (Araç)
Kardeşim bundan sonra servisle gidecek. (Araç)


Cümlenin Ögeleri – Ara Sözler

Cümle içi ve cümle dışı unsur olmak üzere ikiye ayrılır.

1) Cümle İçi Unsur (Açıklayıcı Unsur)

Kendinden önceki ögeyi açıklar.
Onunla aynı öge içindedir.
Başında ve sonunda virgül ya da kısa çizgi olur.

Örnekler:
Hasan –hani şu geçen gün olay çıkaran– yine buraya gelmiş. (Ara söz özneyi açıklamış.)
Duvarları boyaması için Erkan’dan, bizim komşudan, yardım istedim. (Ara söz yer tamlayıcısını açıklamış.)
Pınar ablayı, mahallemizin kibar ve düşünceli teyzesini, bir haftadır göremedik. (Ara söz belirtili nesneyi açıklamış.)
Soner, apartmanımızın en afacan çocuğu, yine bir olay çıkarmış. (Ara söz özneyi açıklamış.)

2) Cümle Dışı Unsur (Ara Cümle)

Herhangi bir ögeyi açıklamaz.
Herhangi bir öge içinde olmaz.
Genellikle ünlem, seslenme, onay, ret sözcükleri ya da cümle içinde cümle şeklinde çıkar.

Örnekler:
Toplantıda konuşmamı dinleyenler – bunların çoğunu tanımıyorum – bana hak verdi.
Deminden beri bana bağırdığını, bu olayı öğretmene henüz söylemedim, sen de gördün.
Sayın Seyircilerimiz, dikkatsiz sürücüler yüzünden bu yolda – ne yazık ki – yine kaza oldu.
Dün akşam yaptığı böreği – inanın çok lezzetliydi – pikniğe götürecekmiş.


Cümlenin Ögeleri ile İlgili Genel Notlar

1) Bir ögeyi ararken soruyu mutlaka yükleme sormanız gerekir. Yüklemin dışındaki fiil ya da fiilimsiye sormak yanlış ögeyi bulmanıza neden olur.

Örnek: Kalemi verdikten sonra sınıftan ayrıldı.
Açıklama: Eğer soruları “verdikten” sıfat fiiline sorarsanız “kalemi” sözcüğü nesne olur ancak cümlenin asıl yüklemi “ayrıldı” sözcüğüdür ve geçişsiz olduğu için nesne kabul etmez. Bu cümlenin ögeleri şu şekildedir:
Zarf tümleci: kalem verdikten sonra
Yer tamlayıcısı: sınıftan
Yüklem: ayrıldı

2) Bir cümlede önce yüklem, sonra özneyi aramak daha doğru olacaktır, diğer ögelerin sırası size bağlıdır.

3) Tek yüklemli cümlede nesne de tektir ancak birden fazla dolaylı tümleç veya zarf tümlecine rastlamak mümkün.
Örnek:
Elektrik kesilince / yavaş yavaş / dışarı / çıktı.
Bu cümlenin ögeleri sırasıyla: zarf tümleci / zarf tümleci / zarf tümleci / yüklem

4) Tanım cümleleri genellikle özne yüklem ya da özne yer tamlayıcısı ve yüklem şeklinde bir sıralamaya sahip olur.
Örnekler:
Sıfatlar, isimlerin anlamını etkileyen sözcüklerdir. (Özne / Yüklem)
Zarflar; sıfat, zarf, fiil ya da fiilimsilerin anlamını etkileyen sözcüklere denir. (Özne / Yer Tamlayıcısı / Yüklem)

5) Gizli öznesi olan cümleyi ögelerine ayırırken özneyi yazmayız. Örneğin “Bu konunun ne kadar önemli olduğunu unutma.” Cümlesinin öge dizilimi şu şekildedir: nesne / yüklem

6) Deyimi oluşturan sözcükleri farklı öge içine alamayız ancak atasözlerini ögelerine ayırmak mümkün.
Örnek: Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
Özne: Sütten ağzı yanan
Nesne: yoğurdu
Zarf tümleci: üfleyerek
Yüklem: yer

7) Birden çok yüklemli cümleleri ögelerine ayırırken her ögeyi, bağlı bağlı olduğu yükleme sorarak buluruz. Örneğin “Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış.” cümlesini değerlendirelim:
Nesne: akılları
Yer tamlayıcısı: pazara
Yüklem: çıkarmışlar.
Özne: herkes
Zarf tümleci: yine
Belirtili nesne: kendi aklını
Yüklem: almış

Üstte "Cümlenin Ögeleri Pratik Özet" başlığı, aşağısında ögeler hakkında kısa bilgiler sunan tablo ve geride "Pratik Çalışma" logosu var.

Cümlenin Ögeleri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Kimin sorusu zarf tümleci mi?

Hayır, bu soru isim tamlamasını buldurur. İsim tamlamaları da bütün halde herhangi bir öge içinde bulunabilir. Örneğin “Mert’in ajandasını masaya bıraktım.” cümlesine “Kimin ajandası?” diye sorduğumuzda “Mert’in ajandası” cevabını alırız. Bu da isim tamlaması olup nesne grubunu oluşturmuştur.

Zarf tümleci ile zarf aynı mı?

Sözcük türü olan zarf (belirteç) ile zarf tümlecinin benzer yönleri olsa da aynı anlama gelmez.

Zarf fiiller zarf tümlecini oluşturur mu?

Her zaman değil çünkü zarf fiil, sözcük türüdür ve kimi zaman özne, kimi zaman nesne ya da başka bir öge olabilir.

Çok zarf mı sıfat mı?

İsimlerin miktarını bildirirse sıfat; fiil, fiilimsi, zarf ya da sıfatların miktarını bildirirse zarf (belirteç) olur.

Hızlı zarf mı sıfat mı?

İsimleri nitelerse sıfat, fiil ya da fiilimsinin durumunu bildirirse zarf (belirteç) olur.

Notu indirmek için tıklayınız.

“Cümlenin Ögeleri Konu Anlatımı” için 4 yanıt

  1. beyazperde avatarı
    beyazperde
    1. pratikcalisma.com avatarı
    2. Celil-2006 avatarı
      Celil-2006
      1. pratikcalisma.com avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir