İşte, sık kullanılan söz sanatı konu anlatımı:
Söz Sanatı Konu Anlatımı
1. Benzetme (Teşbih) Söz Sanatı
– Özellik bakımından eksik olanın üstün olandan benzeyen yönler edinmesidir.
– Eksiksiz bir benzetmede dört ögeden söz edebiliriz.
– Bunlar benzeyen, benzetilen, benzetme edatı ve benzetme yönüdür.
Örnekler
Yeni sahiplendiğimiz kedi aslan gibi yürüyordu.
Benzeyen: kedi
Benzetilen: aslan
Benzetme Edatı: gibi
Benzetme Yönü: yürüme tarzı
Üniversite yıllarında komşumuzun gönderdiği yemekler sanki annemin yaptıkları gibiydi.
Benzeyen: komşumuzun yemekleri
Benzetilen: annemin yemekleri
Benzetme Edatı: gibi
Benzetme Yönü: —
Dikkat: Bazı benzetmeler daha az ögeden oluşabilir.
Örnek: Kömür gözleri etrafa şaşkınlık içinde bakıyordu.
Benzeyen: Göz
Benzetilen: Kömür
Benzetme Edatı: —
Benzetme Yönü: —
İki unsurlu benzetme
2. Abartma (Mübalağa) Söz Sanatı
Bir varlık ya da olayın ölçüyü aşıp daha büyük ya da küçük gösterilmesidir.
Örnekler
– Ağlamaktan göz pınarlarım kurudu.
– Utancından yerin dibine girdi.
– Bayram harçlığı verilmeyince kıyameti kopardı.
– Ağır çantayı taşımaktan kolum koptu.
– Dünyalar kadar ödevi var ama bunu önemsemiyor.
3. Kişileştirme (Teşhis)
– İnsan dışı varlıkların insan özelliği kazanmasıdır. Bu tür anlatımlarda genellikle hayvanlar ya da cansız varlıklar kullanılır, genellikle fabl ya da masallarda görülür. Mesela ağacın bizi yolcu etmesi, kedinin alay etmesi, kuşların neşeyle oyunlar oynaması…
– Örneğin “Yol kenarında mutsuz duran bir ağaç vardı.” cümlesinde ağacın mutsuzluğu gerçek yaşamda karşılaşabileceğimiz bir durum değil. Sadece insanla ilişkilendirildiğinde mümkün olur.
Örnekler
– Yavru bir kuş hem ağlıyor hem de insanlardan yardım istiyordu.
– Dalgaların inadı ve hırçınlığı yüzünden balıkçılar zor anlar yaşadı.
– Buranın kedileri bile her daim neşeyle oyunlar oynardı.
– Yılların yorgunluğu karşısında emekli olacağı günleri hayal eden bir otogardı burası.
– Yorgun ve yaşlı bir yük gemisi buzulları yara yara ilerliyordu.
– Ay bugün de üzgün üzgün duruyor.
– O gün telaşlı bir yağmura yakalanmıştık.
– Nice kuşlar bu güzel manzaradan ilham alıp şarkılar söyler, neşeyle birbirlerine takılırdı.
– Gecenin bu yarısında yaşadığım üzüntüye duvarlar bile şahit oldu. (Duvarlar, insanlar gibi şahit olmuş.)
– Bu neşeli günde sokak lambaları sevinçten yerinde duramıyordu. (Günün neşeli olması ve sokak lambalarının sevinç içinde olması kişileştirme örnekleridir.)
– Ağaçlar üzgün, kuşlar göçe başlamak üzere, toprak da yorgunluğunu atmamıştı üstünden. (Ağaçların üzgün, toprağın da yorgun olması kişileştirme örnekleridir.)
Not: Her konuşturma sanatı aynı zamanda kişileştirmedir ancak her kişileştirmenin, konuşturma olduğunu söylemek yanlıştır çünkü bu söz sanatında konuşturmanın dışında insana ait özellikler (ağlama, üzülme, gülme, alaylı bakış, düşünme…) vardır.
Örnek Metin
Hikâyenin içeriğini üslubunla beslediğinde baharı müjdeleyen kardelenleri göreceksin. O andan sonra karlar eriyecek, çiçekler açacak, rengârenk kelebekler mutlulukla uçuşacak içindeki yaratıcılık bahçesinde. Artık yapıtında salt içeriğin donukluğu yerine biçimle canlılık kazanmış heyecanlı bir bahar rüzgârı esecek.
Bu metinde yer alan kişileştirme örneklerini bulunuz.
Cevap
1. Baharı müjdeleyen kardelenler
2. Kelebeklerin mutlulukla uçuşması
3. Heyecanlı bir bahar rüzgârı
4. Konuşturma (İntak)
İnsan dışı varlıkların konuşturulmasıdır.
Örnekler
– Karşısına çıkan kedi: “Önümden çekil!” dedi. (Kedi konuşturulmuş.)
– Sonbahar hazırlığına başlayan leylek: “Yakında buraları terk edeceğiz.” dedi. (Leylek konuşturulmuş.)
– Görkemli çınar ağacı: “Burada ne arıyorsun?” diyerek adama tepki gösterdi.
– Boynum bükük, yapraklarım dökük; kimim kaldı senden başka? (Bitki konuşturulmuş.)
– Seni daha önce de gördüm diyerek, kuyruğunu salladı. (Köpek, kedi gibi hayvan konuşturulmuş.)
– Yuvadan çıkan yavru kurtlar “Dışarısı ne kadar parlak.” dedi. (Yavru kurtlar konuşturulmuş.)
– Beni bırak da yoluma devam edeyim, diyen ceylan kaplandan kaçmanın fırsatını arıyordu. (Ceylan konuşturulmuş.)
– Karşısında tilkiyi gören horoz alaylı bir ifadeyle: “Buyurun, kimi aramıştınız?” dedi. (Horoz konuşturulmuş.)
– Kuzuya bakıp şöyle dedi kurt: “Bana doğru yaklaşsana.”
– Çocuğun yaklaştığını gören papatya “Merhaba!” diye seslendi.
– Dallarım üzerinde duran kuşlara meyvelerimden ikram etmek ne güzel.
– Çiçekler kuraklıktan “Bize su verin!” diye haykırıyordu.
– Üzüldüğümü gören kuşlar “Boş yere dert etme.” diye teselli etti.
– Akşamleyin ortaya çıkan Ay, çocuğa el sallayıp “İyi geceler.” dedi.
Dikkat: Bu söz sanatında konuşturulan varlıkların yazılması zorunlu değildir. Mesela: “Her bahar dallarımda renkli çiçekler açar.” örneğinde “ağaç” yazılmamış ama dallarında çiçeğin açtığını söylediği için onun ağaç olduğunu anlarız.
5. Tezat (Zıtlık)
Karşıt duygu, düşünce veya durumların kullanıldığı kavramlara tezat (zıtlık) söz sanatı denir.
Bu karşıtlık zıt anlamlı sözcüklerden ya da karşıt durumlardan oluşur.
Örneğin “Samimi olmak için çabaladıkça riyakârlığı ortaya çıkıyordu.” cümlesinde “samimi” ve “riyakârlık” karşıt kavramlardır. Başka bir örnek de şu olsun: “Bir kase çorba içimi ısıtmaya yetti, şu soğuk kış gününde.” Bu cümlede “ısıtmak” ve “soğuk” kelimeleri tezattır.
Örnekler
– Bu sokakta gülerek koştuğumuz günleri düşündükçe üzülürüm.
– Masum bir yüzü vardı tüm suçluluğuna rağmen
– Bana ilk yalanı söylediğinde anlamıştım birlikteyken ayrıldığımızı.
– Bir umuda bağlanmak istiyorum tüm çaresizliğime inat.
– Kalabalığın içinde yalnız insanlardık bizler.
– Umut dolu konuşmalarının aksine gözlerinde karamsarlık vardı.
– Gündüzki hırçınlığı yerini uysal ve güler yüzlü bir insana bırakmıştı.
– Bir konuşması yetti şu soğuk günlerde içimi ısıtmaya.
– Otogara vardığımda buruk bir sevinç vardı içimde.
– İşe erken başlamasına rağmen işten en geç çıkan oydu.
– O an anlamıştım yanıma gelirken benden uzaklaşmak istediğini.
– Yalnız başıma elde etiğim başarıyla görmüştüm aslında kazanırken kaybettiğimi.
6. Mecazlı İfade
Bir sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni ve soyut anlamlardır.
Örnekler
– Yazar, hemen herkesin hayatının bir evresinde yaşadığı anları yakalamış.
– Bu olaydan sonra kahramanın, çevresiyle kurduğu iletişim zenginleşip renklenir.
– Bu işle ilgilenenler taze verilere ihtiyaç duyar.
– Senin seviyene kadar inmeyeceğimi söylemiştim.
Karışık Örnekler
– Annemin yıkadığı kıyafet kar gibi beyazdı. (benzetme)
– Aldanma onun güldüğüne denizde kum, onda dert. (abartma)
– Odama girip yatağımın şefkatli kollarına bıraktım kendimi. (kişileştirme)
– Yük taşımaktan bıktım, diyen kamyonet emeklilik için sahibine yalvarıyordu. (konuşturma)
– Kalabalığın içinde yalnızlığı içime kadar hissediyorum. (tezat)
– Onda incelik yapacak kalp ne gezer. (mecazlı ifade)
Sıkça Sorulan Sorular
Benzetme sanatıdır.
Abartma sanatıdır.
Ortaokul kademesinde karşınıza çıkan söz sanatlarını 6. sınıftan itibaren işlenmektedir
Davranışları arasında tutarsızlığın olması demektir.
Kimi kaynaklarda sözcükte anlam, kiminde metin türleri (edebi türler) konusuna ait.
Bir yanıt yazın